Ülseratif Kolitli Hastalar Proje Ödülü
“Ülseratif Kolitli Hastalarda Proanjiogenik ve Antianjiogenik Faktörler Arasındaki Denge” adlı, 20070809049HPD nolu 18/07/2007 başlama tarihli, 18/07/2008 bitiş tarihli projem Bilimsel projeler Müdürlüğü’ne gönderildi. Bu proje 170. Falk Symposium’da 11-12 Eylül 2009 tarihinde Glasgow-Büyük Britanya’da ‘ The evalution of VEGF and Endostatin in Ulcerative Colitis’ adlı poster olarak sempozyum komitesi tarafından ‘Birinci Poster ‘ seçildi.
Ödül alarak, 7 dakika sözlü sunum yaptım. Halen İltihabi barsak hastalığı ile çok ilgileniyorum ve en çok bu grup hastaları takip ediyorum. Yakında Ankara Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim dalı olarak Orta Doğu Endoskopi eğitim merkezlerinden biri olarak çalışmaya başlayacağız.
Sempozyum fotoğrafları:
Aşağıda özeti yer alan projenin tamamına erişmek için tıklayınız.
ÜLSERATİF KOLİTLİ HASTALARDA PRO-ANJİOGENİK VE ANTİ-ANJİOGENİK FAKTÖRLER ARASINDAKİ DENGE
Ülseratif Kolit (ÜK); kolon ve rektum mukozasının inflamasyon, ülserasyon ve rejenerasyonu ile karakterize etiyolojisi bilinmeyen intestinal ve ekstraintestinal semptomlar gösteren, alevlenme ve iyileşme dönemlerinin birbirini izlediği kronik inflamatuar barsak hastalığıdır. Anjiogenez, rejenerasyon bölgesine besin ve oksijen temininden dolayı ülser iyileşmesinin önemli bir parçasıdır. Potent anjiogenik faktör olan Vascular Endotelyal Growth Factor (VEGF)’ün ÜK hastalarının serum düzeylerinin ve doku ekspresyonlarının arttığı çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. VEGF’ün serum ve doku düzeylerinin artışına rağmen ÜK ilişkili mukozal hasardaki iyileşmenin neden geç olduğu açıklanamamıştır. Bu çalışmanın amacı ÜK hastalarında serum VEGF ve endostatin düzeylerinin ölçümü, hastalık aktivitesi ve birbirleri ile olan ilişkisinin saptanması, doku VEGF ve endostatin ekspresyonlarının değerlendirilmesi ve elde edilen verilerin kontrol grubu ile karşılaştırılmasıdır.
Çalışmaya ÜK hastaları (n=39), kontrol grubu olarak da İrritable Bowel Sendrom (İBS) hastaları (n=28) ve sağlıklı kontrol (SK) (n=15) olmak üzere 3 grup dahil edildi. ÜK tanısı klinik, radyolojik, endoskopik ve histolojik kriterlere göre, İBS tanısı Roma III kriterlerine göre konuldu.
Ortalama yaşlar ÜK grubunda 46,05±12,60 yıl, İBS grubunda 48,18±11,67 yıl, SK grubunda 41,40±11,55 yıl idi. Gruplar arası yaş ve cinsiyet dağılımı benzerdi. Serum VEGF ve endostatin düzeyleri ÜK, İBS ve SK grupları için sırası ile 511,90±377,52pg/ml, 305,03±121,42pg/ml, 236,08±40,6pg/ml ve 155,50±59,80ng/ml, 155,50±59,80ng/ml, 102,17±2,41ng/ml bulunup fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0,011 ve p=0,001). ÜK grubu klinik aktivite şiddetine göre; hafif-remisyon grubu (n=9), orta (n=22) ve şiddetli hastalık (n=8) grubu olarak ayrıldığında serum VEGF düzeyleri 290,26±209,90pg/ml 477,16±283,66pg/ml, 856,81±528,24pg/ml olup aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0,018). Serum endostatin düzeyleri 107,16±33,52ng/ml, 164,46±59,97ng/ml, 185,86±55,40ng/ml olup aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0,008). ÜK hastalarında serum VEGF düzeyi ile ÜKAİ, EAİ, ESH, CRP, trombosit ve serum endostatin düzeyi ile pozitif anlamlı ilişki, albümin düzeyi ile negatif anlamlı ilişki saptanmıştır. Yine ÜK hastalarında serum endostatin düzeyi ile ÜKAİ, EAİ, ESH, CRP ve serum VEGF düzeyi arasında pozitif anlamlı ilişki saptanmıştır.
33 ÜK hastasından 33 aktif mukoza örneği, 19 inaktif mukoza örneği, 24 İBS hastasından normal mukoza örneğinde VEGF ve endostatin ekspresyonları immünhistokimya yöntemi ile boyanma şiddeti ve yaygınlığı açısından değerlendirildi.
ÜK hastalarının aktif ve inaktif mukozaları VEGF ekspresyonu açısından kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, aktif mukoza grubu ile inaktif mukoza grubu arasında, aktif mukoza grubu ile kontrol grubu arasında, inaktif mukoza grubu ile kontrol grubu arasında stromada, endotelde ve epitelde boyanma şiddeti ve yaygınlığı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmiştir (p<0,05). ÜK hastalarının aktif ve inaktif mukozaları endostatin ekspesyonları açısından kontrol grubu ile karşılaştırıdığında aktif mukoza grubu ile inaktif mukoza grupları arasında anlamlı fark saptanmamış olup, aktif mukoza ile kontrol grubu, inaktif mukoza ile kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark (p<0,05) saptanmıştır.
Bu çalışmada VEGF’nin yanı sıra anjiogenez inhibitörü olan endostatinin de ÜK hastalarında serum ve doku düzeylerinin arttığı gösterilmiştir. Bu sonuç ÜK hastalarında VEGF artışına rağmen mukozal ülserlerdeki iyileşmenin neden yavaş olduğu ve hastalığın kronikliğinin sebebi hakkında fikir verebilir, anjiogenezi hedefleyen tedavi seçeneklerinin hastalığın hangi aşamasında kullanılabileceği hakkında yol göterici olabilir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.